Kastamonu’da bir küme vatandaş İstiklal Yolu Parkı’nda basın açıklamasında bulunarak, parklarda, sokaklarda ve dolmuşlarda uygunsuz hareketlerde bulunanlara reaksiyon gösterdi. Vatandaşlar, özgürlük kisvesi altında milletin, ulusal ve manevi kıymetlerinin yok sayıldığını belirterek, “Parkları serseriler, başıbozuklar, yani vandalizm ve narkotizm işgal edip yerleşiyor” dedi.
Değer ve Birikim Sahibi Sanatkar Akademisyen Araştırmacı ve Edebiyatçılar Derneği (SADED BİRİKİM) ile bir küme vatandaş, Kastamonu’da geçtiğimiz günlerde tarihi İstiklal Yolu Parkı’nda uygunsuz hareketlerde bulunan çifti uyardığı gerekçesiyle bıçaklanan Saraçlar Mahallesi Muhtarı Sadettin Küçüktarakçı’yı ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Ziyaretin akabinde SADED BİRİKİM Derneği ile bir küme vatandaş, İstiklal Yolu Parkı’nda basın açıklamasında bulundu. Küme ismine açıklama yapan Orhan Salcı, “Kastamonu, bağrında 17 bin evliya barındıran, taşıyla, toprağıyla mübarek bir belde ve içinde bulunduğumuz park, bütün bu pahaları içinde barındıran İstiklal kavramını isim olarak taşıyan İstiklal Yolu Parkı. İstiklal Harbimizin kazanılmasında en hayati rol üstlenen cephane yolunun ismini ve anısını yaşatan bir yer. Önünde bulunduğumuz anıt, bu ülkenin kurtulması, namusumuza halel gelmeden yaşayabilmemiz için cephane taşırken evladını ve canını feda eden Şehit Şerife Bacı. Burası, bayan erkek, genç yaşlı herkesin gelip gidebileceği, dinlenebileceği, istifade edebileceği hoş, nezih bir alan, halka açık bir parktır. Ne yazık ki son yıllarda artan bir ivmeyle şehit kanlarıyla sulanmış bu aziz vatanın her yerinde; halka açık alanlarında, parklarında, toplu taşıma araçlarında, hatta cami avlularında dahi kendini bilmez insanların Müslüman Türk milletinin dinine, imanına, örfüne, töresine ve yeniden Müslüman Türk evladının asaletine, haysiyetine, onuruna yakışmayan hal ve tutumlar sergilediklerine şahitlik ediyoruz. Özgürlük maskesi altında bu milletin bütün ulusal ve manevi bedellerini yok sayan, yok etmeye çalışan insancıkların insanı insanlığından utandıran hallerine şahit oluyoruz. Yetmiyor bunların kendilerini uyaran insanlara karşı son derece saygısızca saldırdıklarına, yaralamaya ve tahminen de öldürmeye yeltendiklerine tanıklık ediyoruz. Nasıl ki bugün Filistin/Gazze toprakları Siyonizmin işgali altındaysa, başka İslam ülkeleri, öteki dünya ülkeleri de terörizmin, vandalizmin, komünizmin, kapitalizmin, liberalizmin, feminizmin, sekülerizmin, modernizmin ve erotizmin işgali altındadır. Her ideoloji gözüne kestirdiği ülkeye, gözünü kestirdiği dala, gözünü kestirdiği yere elini kolunu sallayarak giriyor, yerleşiyor, işgal ediyor. Oraların asıl sahiplerini, dur diyeni, çık diyeni terörist ilan ediyor, istenmeyen adam ilan ediyor, kovuyor, dövüyor, aşağılıyor. Terörizm belasının 40 yıl ülkemizin yarı yerini cehenneme çevirdiğini gördük. Atmak için 40 bin can, milyarlarca lira servet feda ettik. Terörizm belasından öteki lakin sonuçları prestijiyle terörizm kadar yıkıcı, tehlikeli işgalci kişi, küme ve ideolojilerle karşı karşıyayız” diye konuştu.
Nerede hoş bir mesire alanı varsa sarhoşların, alkol alan bireylerin işgali altında olduğunu söyleyen Salcı, “Parkları serseriler, başıbozuklar, yani vandalizm ve narkotizm işgal edip yerleşiyor. Dizileri, sinemaları, gazeteleri, parkları erotizm işgal ediyor, Yahudi yerleşimci üzere yerleşiyor, çıkmıyor, çıkartılamıyor. İnsanların birbirlerini sevmeleri elbette son derece doğaldır ve hatta hoştur. Lakin sevmek diğer şey, insanların gözü önünde, uluorta sevişmek öteki şeydir. Parklar, sokaklar, toplu taşıma araçları uluorta sevişme alanları değildir. Kimse ve bilhassa çocuklarımız, kendini bilmez birilerinin sokak ortasında, parklarda, dolmuşlarda sevişmelerini seyretmek, tahammül etmek zorunda değildir. Hiç kimse, hiç kimseyi, hiçbir münasebetle bu azaba mahkum etme hakkına sahip değildir. Kültürel, ideolojik, ahlaki işgallere karşı şuur ve direnç oluşturmak vakti gelmiş ve geçmektedir. Sokakta, parkta, caddede, dolmuşta yaşanan ahlaksızlıklara vatandaşın müdahale etmesi elbette daha farklı, daha büyük meselelere, asayiş olaylarına, toplumsal ve siyasal krizlere neden olabilir. Olayların bu boyutlara ulaşmasının önüne geçmek için gerekli yasal ve idari düzenlemeleri yapmak devletimize ve devlet büyüklerimize ilişkin bir vazife sorumluluktur. Bu açıdan devlet yetkililerimizden, vekillerimizden, idarecilerimizden bu cins kültürel işgalleri, toplumsal ahlaka yönelik taarruz mahiyeti taşıyan, milli-ahlaki kıymetlerimizi dejenere eden, jenerasyonların ahlakını bozan fiillerin uluorta icra edilmesinin önüne geçecek yasal, idari düzenlemeleri yapmalarını bekliyoruz. Bu hususta kolluk kuvvetlerimizin, isimli ünitelerimizin yetkileri yoksa yetki verilmesini, yetersizse artırılmasını; yetki var da kullanılmıyorsa denetlenmesini talep ediyoruz. Şehit kanlarıyla sulanmış bu aziz, bu mübarek vatanın dağları terörizmden arındırıldığı üzere, caddeleri, parkları, dolmuşları, mesire alanları, cami avluları, TV ekranları, toplumsal medya alanları erotizmden, vandalizminden, narkotizmden, mafyaların işgalinden bir an evvel kurtarılmalıdır. Bu vatan hepimizin. Bu parklar, caddeler, sokaklar hepimizin. Azgın azınlığın sessiz çoğunluğu baskılamasına, zulmetmesine, kötülük etmesine müsaade verilmemeli, seyirci kalınmamalıdır. Biz, manda ve himaye altında, işgal altında bir devlet değiliz. Batı’dan gelen her ideolojik akımı yasal garantiye alıp, kendi ulusal manevi kıymetlerimizi yasal garanti dışında bırakamayız, bırakmamalıyız. Ayıp işler yapmanın hür, ayıp demenin yasak ve kabahat sayıldığı bir hukuk sistemi, ahlaksızlık sistemi bu millete reva görülemez. Her türlü ahlaksızlığın, hataların ve hatalıların Yahudi yerleşimciler üzere ülkemizi, kentlerimizi, medyamızı, toplumsal hayatımıza, toplumsal medyamıza, hukuk sistemimize yerleşimci mantığıyla çökmesine, işgal edip yerleşmesine seyirci kalmamalıyız” formunda konuştu.
Anlık Sivas Haber
