17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde ağabeyi, yengesi ve üç yeğenini kaybeden ambulans sürücüsü Muharrem Uzuner, hem yaşadığı büyük acıyı hem de o gece enkaz altındaki yaralıları kurtarmak için verdiği çabayı anlattı. “Mahşer günü gibiydi” diyen Uzuner, binin üzerinde yaralı taşıdığını belirtti.
17 Ağustos 1999 tarihinde, saat 03.02’de meydana gelen ve 45 saniye süren Kocaeli merkezli zelzelede 18 bin 373 kişi hayatını kaybederken, 48 bin 901 kişi yaralandı. Ortadan geçen 26 yılın akabinde, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde ağabeyi, yengesi ve üç yeğenini kaybeden Muharrem Uzuner, yaşadığı acıyı ve o gece ambulans sürücüsü olarak verdiği çabayı unutamıyor. Yaşadıklarını “Mahşer günü gibiydi” kelamlarıyla anlatan depremzede Uzuner, hem ailesinde yaşadığı büyük kaybı hem de enkaz altındaki insanlara yardım etmek için verdiği çabayı lisana getirdi. O gece ambulans sürücüsü olarak misyon yapan Uzuner, yaşanan yıkımı, çaresizliği ve acıyı bir ömür uzunluğu hafızasından silemediğini söyledi.
“Acıların en büyüğünü yaşadım”
Deprem faciasında acıların en büyüğünü yaşadığını söyleyen Muharrem Uzuner, “17 Ağustos’un manası benim için çok büyük. Ağabeyimi ailece kaybettim, beş kişi. Ağabeyim, yengem, üç tane yeğenim. Sülalemden hastane kayıtlarına giren 276 kişi vardı. Bizden evlenip gidenler hariç. Yani Uzuner sülalesinden 276 kişi kayıtlıydı. Acıların en büyüğüydü benim için. Mevlam diyorum bir daha yaşatmasın bu türlü bir acıyı. O yüzden tüm ölmüşlerimizin ruhları şad olsun diyorum. Bunlar gerçek şehittir diye varsayım ediyorum. İnşallah Allah katında da tıpkı böyledir” dedi.
“Mahşer günü gibiydi”
Deprem gecesi ambulans sürücüsü olarak vazifede olduğunu kaydeden Uzuner, “Ben esasen 112 acil yardımda çalışıyordum. Ambulans şoförüydüm. O gece yolda hasta götürürken yakalandım zelzeleye. Hatırlamak bile istemiyorum, çok makûs bir olaydı. Mahşer günüydü. Kimse kimseyi göremedi, yardım edemedi. O vakit tek ambulanstım ben. Hiç taşımadıysam bin, bin beş yüz tane yaralı taşıdım. Grubum hastanede kaldı zira doktor sayısı azdı. Gün ağarana kadar hiç durmadan canla başla gayret ettik. İş makinesi tarafından, grup tarafından doğal ki Hatay Depremi’nde daha güçlüydü Sıhhat Bakanlığı. Lakin o vakitler yeni yeni faaliyetler başlamıştı. Ambulans sayısı azdı, hastanelerde işçi eksikti. Şu an daha uygun lakin tekrar de yetersiz geliyor” diye konuştu.
“Yüksek katlı binalardan uzak durulmalı”
Depreme karşı yüksek katlı binaların tercih edilmemesi gerektiğini vurgulayan Muharrem Uzuner, “Bence vatandaşların birinci evvel aldıkları meskenleri yeterli araştırmaları lazım. Geçmişini bilmeleri lazım. Sarsıntı öncesi sonrası. Kimi müteahhitler maliyetten kaçıyor, bunu herkes biliyor. Sağlam bilinen şahıslardan mesken alınmalı. Yüksek katlı binalardan uzak durulmalı. Devletin de bu yüksek binalara müsaade vermemesi gerekir. Taban sağlam olmadıktan sonra hiçbir şey dayanmıyor” formunda konuştu.
Anlık Sivas Haber
