Toplumsal Mutabakat Derneği, (TMD) “Terörsüz Türkiye” sürecinde Ulusal Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komitesi üyelerine bir mektup gönderdi.
Toplam 52 iştirakçinin olduğunu ve 50 mektup gönderileceğini söyleyen TMD Genel Başkanı Mahmut Şimşek, yeni sürecin yol işaretlerine de barış ve demokrasi ismine katkılarını sunmaya devam edeceklerini belirtti. Şimşek, “Bu manada TBMM’deki partilerden oluşan ’Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ndaki her bir milletvekilinin ismine hitaben yazılan zarflardaki mektup metni ile birinci teklifimizi PTT yoluyla tüm komite üyelerine huzurunuzda gönderiyor ve sizin aracılığınızla da bu görüşümüzü sayın kamuoyuna sunuyoruz” dedi.
Komisyon üyelerine gönderilen mektupta şu tabirlere yer verildi:
“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda aldığınız tarihi misyonu tebrik ediyor, demokrasi ve eşitlik kulvarında siyasi tarihimize yazılacak isminizi ve emeğinizi şimdiden hürmet ile selamlıyoruz. Bir niyet kuruluşu olan Toplumsal Mutabakat Derneğimiz yeni başlayan sürecin kapsayıcılığı çerçevesinde, TBMM’nin sorumluluğunu taşıyan partiler ortası komitenin giderek yumuşak ve net bir lisan kullandığını görmekten büyük sevinç ve memnunluk duymaktayız. Başlayan yeni süreçte meclisten kamuoyuna uzanacak çalışmalarınız ve izleyeceğiniz stratejinin kıymeti ve yapıcılığı her gün biraz daha öne çıkacağını umutla bekliyor ve izliyoruz. Sürecin lisanı ve birtakım sosyolojik tariflerin yenilenmesi, olağanlaşmanın ve birleşmenin tutkalı olur, diye düşünmekteyiz. TMD olarak, Cumhuriyet’ten bu yana kullanılan ’Kürd sorunu’ tarifi yerine artık ’Kürd demokratik hakları’ tarifini kullanmak hem irtibat lisanını uyumlu kılacak hem de mevzuyu daha yapan ortama taşıyacağına inanmaktayız. Takdir edersiniz ki ’sorun’ sözü doğal olarak bir sorun, bir kriz, olumsuz bir arıza algısını oluşturmaktadır. Bu da yüzyıldır bu topraklarda bireyi ve toplumu ruhsal olarak tahlile değil, suçlamaya yöneltmiştir. ’Demokratik haklar’ ise daha hak temelli, müspet ve türel bir eksikliğin giderilmesi gayesini bizlerin önüne koymaktadır. Bu da görüşerek, konuşarak, tartışarak anlaşmak gereksinimini öne çıkaracaktır. Teklifimiz, mevzuyu etnik kimlikten çok kozmik insan hakları ve demokrasi standartları eksenine taşıyacak, alakalarda karşılıklı itimat ve saygıyı daha da artıracağı kanaatindeyiz. İç ve dış siyasetimizde ’Kürd sorunu’ yerine ’Kürd demokratik hakları’ tarifinin kullanılmasının içeride demokratik birliğimiz kadar, memleketler arası diplomatik bağlantılarımıza de bir referans niteliği kazandıracağına inanıyoruz” sözlerine yer verildi.
Anlık Sivas Haber
