Bitlis’in Ahlat, Güroymak ve Tatvan ilçe hudutları içinde bulunan Nemrut Kalderası’nda yaşayan ayılar sıcaktan bunalınca kendilerini Nemrut’un serin sularına attı.
Dünyanın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük krater gölü olan Nemrut Kalderası, bu defa değişik imajlara sahne oldu. Kavurucu yaz sıcaklarından bunalan ayılar, serinlemek için kendilerini Nemrut Krater Gölü’nün buz üzere sularına bıraktı. Ziyaretçiler tarafından cep telefonlarıyla kaydedilen manzaralarda, ayıların gölde keyifle yüzdüğü ve vakit zaman suyun içinde oyun oynadığı anlar dikkat çekti. Bilhassa sıcak havalarda sık sık ortaya çıkan ayılar, bu sefer doğal ömrün en sempatik karelerini oluşturdu. Doğaseverler, Nemrut’un sırf eşsiz görünümüyle değil, birebir vakitte yaban hayatıyla da büyük bir zenginlik sunduğunu belirterek, bu anların tabiatın en hoş sürprizlerinden biri olduğunu tabir etti. Nemrut Kalderası, endemik bitki çeşitliliği, gölleri ve yırtıcı hayatıyla her yıl binlerce turisti ağırlarken, bu sefer ayıların serinleme sevinci görenlere unutulmaz bir tecrübe yaşattı.
“Anne ve yavru ayılar piknikçilerin sofralarına konuk oldular”
Nemrut Kalderası’nda tabiat yürüyüşü ve piknik yapan vatandaşlar, unutulmaz bir sürpriz yaşadı. Anne ve yavru ayılar, piknikçilerin kurdukları sofralara yaklaşarak yiyecek aradı. Sıcak havada kalderanın serin tabiatında vakit geçirmek isteyen vatandaşlar, bir anda karşılarında anne ayı ve iki yavrusunu görünce şaşkına döndü. Ayıların piknik masalarına yaklaşarak yiyecek arayışına girmesi, cep telefonlarıyla kaydedildi. Ziyaretçiler, davetsiz konuklara ziyan vermeden ve panik yapmadan sofralarını onlara bırakıp inançlı aradan izledi.
Uzmanlar ise kalderada yaşayan ayıların beslenme alışkanlıklarının bozulmaması ve insanlara yaklaşmamaları için ziyaretçilerin yiyeceklerini açıkta bırakmamaları ve ayıları beslememeleri konusunda ihtarlarda bulundu. Tabiat ve uzay gözlemciliği yapan Dr. Cihan Önen, son günlerde Nemrut Krater Gölü civarında ayı sirkülasyonunun bir epey fazla olduğunu belirtti. Bir anne ayı ve iki yavrusunun, insanların ağır olarak bulunduğu alanlarda dolaştığını söz eden Önen, ziyaretçilerin bir kısmının ayıları elle beslediğini ve onlarla özçekim yaptığını söyledi. Tabiatta ayı ve insanların karşı karşıya gelmesinin istenmeyen bir durum olduğunu vurgulayan Önen, bu tıp müsabakaların hem beşerler hem de ayılar için risk oluşturabileceğini kaydetti. Ayıların saldırabileceğini, yaralanmalara yol açabileceğini ya da ziyan görebileceğini belirten Önen, ayrıyeten bu tıp temasların ayıların beslenme alışkanlıklarını bozduğunu ve insanların bulunduğu alanlara daha sık gelme eğilimi kazandırdığını lisana getirdi. Bunun dışında bölgede öteki ayıların da daima insanların olduğu alanlarda dolaştığını aktaran Önen, bu durumun riskleri artırdığını vurguladı.
Göl etrafında yüzülmemesi gerektiğine dair ihtarlar yapıldığını da hatırlatan Önen, boğulma riskinin yanı sıra ayıların su içmek ve yüzmek için göl kenarına geldiğini aktardı. İnsanların bir koyda yüzerken, 150-200 metre ötede diğer bir koyda ayıların yüzebildiğine dikkat çeken Önen, birçok kişinin ayıların yüzebildiğinden haberdar olmadığını söz etti.
Yetkililerin, yırtıcı hayvanların elle beslenmemesi ve bölgede yüzülmemesi konusunda sık sık ikazlarda bulunduğunu da kelamlarına ekledi.
Anlık Sivas Haber
