Ankara’nın coğrafik işaret tescili alan Ayaş domatesi için hasat dönemi başladı. Müşteriler, yol kenarında bulunan tarlalara gelerek domatesleri toplayıp sofralarıyla buluşturuyor.
Coğrafi işaretle 2022 yılında tescillenmiş olan meşhur Ayaş domatesinin hasat dönemi başladı. Rekor sıcaklara karşın üreticiler, Ankara’nın Ayaş ilçesinde yetişen ince kabuklu, sulu ve aromasıyla bilinen domatesleri toplayabilmek için sabahın erken saatlerinde tarlaya giriyor.
Dalından sofraya
Kış hazırlığının vazgeçilmezi olan Ayaş domatesleri, yaz mevsiminin sonlarına yanlışsız olgunlaşıp pazar tezgahlarında yerini alıyor. Birebir vakitte dileyen müşteriler Ayaş’a gelerek, yol kenarında bulunan tarlalardan domatesi kısmından koparıp pazarlıkla satın alabiliyor.
Bölge iktisadına katkı
Coğrafi işaretle tescilli olan Ayaş domatesi, bu özelliği ile marka kıymetini artırırken birebir vakitte üreticiye avantaj sağlıyor. Ayaş domatesi, hem bölge iktisadına katkı sağlıyor hem de kışın vazgeçilmez eseri olarak sofralarda yerini alıyor.
“Burada tartıyoruz, direkt tarladan sofraya gitmiş oluyor”
Ayaş ilçesinde yaşayan ve uzun vakittir baba mesleği olan domates yetiştiriciliği işini yaptıklarını belirten Ekrem Orman, “Yol kenarında tarlamız var. Üreticilik yapıyoruz. Direkt buradan gelen insanlara tarladan satış yapıyoruz. Ayaş Domatesi farklı bir domates. Bilhassa ismiyle, manzarasıyla, kokusuyla başkalarından kolay ayırt edilebilir. Kendi toplamak isteyen birkaç kişi oldu. Sonra da zaten bu türlü gelişti. Beşerler geliyor, istediğini, beğendiğini alıyor. Burada tartıyoruz, direkt tarladan sofraya gitmiş oluyor. Herkesi bekleriz. Genel olarak mutluyuz randımandan, kaliteden. Geçen yıldan biraz yeterli randıman. Don oldu natürel ancak o periyotta biz daha tarlaya fideleri dikmemiştik. Çok etkilenmedik. Çoluk çocuk herkes geliyor. Görsün, öğrensinler diye, nerede nasıl yetişiyor, o halde geliyorlar. Biz mutluyuz, gelenler de memnun” dedi.
“Doğal, kendi ürettiğin yiyeceğin tadı bambaşka”
Müşteri olarak gelen Azad Kapan, ailesiyle birlikte geldiğini anlatarak, üniversiteye kadar kendisinin de bahçe ektiğini ve bu eserleri pazarda sattığını lisana getirdi. Kapan, “Doğal, kendi ürettiğin şeyi, toprağına dokunduğun yiyeceği yemenin tadı hakikaten bambaşka” tabirlerini kullandı.
“İnsanın ne yediğini burada canlı canlı görmesi lazım”
Ayaş domatesini toplamaya ikinci kere geldiğini aktaran Kapan, “Direkt kendim toplamaya geldim. Ayaş domatesinin lezzeti sahiden apayrı. Biraz daha organik olduğunu düşündüğüm bir domates çeşidi. Bazen kışlık da gelip toplu olarak buradan alıp gidebiliyorum. İnsanın toprağa dokunması lazım, ne yediğini burada canlı canlı görmesi lazım. Az evvel mesela hanıma bilgi verdim. Gelmesi, görmesi, nasıl yetiştiğini, nasıl bir topraktan yetiştiğini insanların görmesi yararlı olur diye düşünüyorum” dedi.
“Lezzetli, market domateslerine benzemiyor”
Ailesiyle birlikte yol kenarındaki tarlalara geldiklerini anlatan Mustafa Adra, “Birlikte topladık, çok da keyifli oldu. Organik seçmeye dikkat ediyoruz. Marketlerde çok fazla bulamıyoruz. Gelmişken, görmüşken toplayalım dedik. Lezzetli, market domateslerine benzemiyor. Organik Ayaş domatesini bulmak güç oluyor” halinde konuştu.
“İnsanın topladıkça toplayası geliyor”
İlk kere geldiklerini belirten Aytekin Buğra, “İnsanın topladıkça toplayası geliyor. İnsanların emeğine sıhhat. Birinci sefer geldik gördük, lakin ismini duyuyorduk” sözlerini kullandı.
Anlık Sivas Haber
