Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkenin başına gelen felaketlerden rant devşirmeye çalışan müzmin muhaliflerin propagandalarına karşın Türkiye yangınlarla uğraşta dünyada parmakla gösterilen bir ülke konumundadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bitlis’in Ahlat ilçesindeki Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Aziz şehitlerimizin manevi huzurunda bulunmanın heyecanını yaşıyoruz. Sözlerimin çabucak başında canları değerine Anadolu’yu bize ebedi vatan kılan şu edayı kemali edeple yad ediyorum. Malazgirt Destanı’nın muzaffer kumandanı Sultan Alparslan’a ve yiğit askerlerine Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Tekrar bu vesileyle 6 sene evvel Ahlat yolunda elim bir trafik kazansında ebediyete uğurladığımız Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun hocamızı da rahmetle anıyor. Rabbim onu cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum. Demiri demirle dövenlerin, Anadolu’yu aşkla yoğuranların destanına tanıklık ettiğimiz bu müstesna günde şahsımızı, kabinemizi, heyetimizi içtenlikle bağrına basan her bir Ahlatlı kardeşime teşekkür ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat’ın süratle hak ettiği yere geldiğini, Okçular Vakfı’nın uğraşları sonucunda Ahlat ve Malazgirt’e halkın, gençlerin ilgisinin yıldan yıla arttığını kaydetti. Anadolu’nun Orhun Abideleri olarak bilinen değerli hazinelerinin Türk tarihindeki değerine mütenasip halde tanınması için gerekeni yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen sene Kabine Toplantısı’nın Ankara dışındaki birinci toplantısını burada gerçekleştirdiklerini, bu yıl da kabine toplantısını Ahlat’ta topladıklarını söyledi. Toplantıda iktisattaki şimdiki gelişmeler başta olmak üzere Gazze soykırımı dahil birçok mevzuyu ele aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in bugün Gazze’deki Nasır Hastanesi’ne düzenlediği yırtıcı atakta 5’i gazeteci en az 20 Filistinli şehit oldu. Gözü dönmüş Netanyahu hükümeti, insanlık ismine ne varsa yok etmek için cani taarruzlarına aralıksız devam ediyor. Bu kapsamda önümüzdeki periyotta ülkemizin Gazze’deki katliamı durdurmak, Gazzeli mazlumlara daha fazla yardım ulaştırmak ve insanlık cephesini harekete geçirmek için atacağı ek adımları değerlendirdik” dedi.
Son iki buçuk yıldır uyguladıkları makro ekonomik istikrar ve ıslahat programının gerilim testlerini muvaffakiyetle geçtiğini söyleyen Erdoğan, “İstanbul merkezli kabahat örgütüne yönelik operasyon sonrasında muhalefetin iktisadımızı amaç alan sabotaj teşebbüsleri hamdolsun tutmadı. Ulusal markalara dönük boykot davetleri ise milletimizin basireti sayesinde kendi ellerinde patladı. Merkez Bankamızın rezervleri üzerinden oluşturmaya çalıştıkları algıda da başarısız oldular. Ülkemizi yıpratmak hedefiyle yurt dışına düzenledikleri şikayet tiplerinden ise elleri boş döndüler. Ne karşılarında süklüm püklüm oldukları Batılı aktörler bunlara prestij etti ne de ülkelerini kötüledikleri yabancı basın kuruluşları bunları umursadı. Sonuçta kaybeden ülkemiz ve hükümetimiz değil, Türkiye’yi yabancılara şikayet eden acizler oldu” diye konuştu.
“Enflasyondaki düşüş 14 aydır aralıksız devam ediyor”
Merkez Bankası rezervlerinin 176,5 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını, borsadaki toparlanmanın son haftalarda sürat kazandığını lisana getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
“İç ve dış borçlanma maliyetleri düşerken Türk lirasına olan itimat de süratle yükseliyor. Enflasyondaki düşüş 14 aydır aralıksız devam ediyor. Enflasyon beklentileri de tüm bölümlerde düzgünleşiyor. İhracat tarafında 25 milyar dolarla tarihin en yüksek sayısını hamdolsun yakaladık. Yıllık bazda ihracatta 270 milyar dolar hududunu zorluyoruz. Turizm sayılarını son kabine toplantımızda paylaşmıştım. Orada da birinci 6 ayda 25,8 milyar dolarla rekor kırdık. Sanayi üretim endeksinde de tablo çok olumlu. Haziran ayında sanayi üretimimiz bir evvelki aya nazaran yüzde 0,7, geçen yılın birebir ayına nazaran ise yüzde 8,3 oranında artış kaydetti. İstihdam bilgilerinde de hamdolsun bir sorun gözükmüyor. İşsizlik oranımız 26 aydır yüzde 8,6 ile tek hanelerde seyrediyor. Yani bölgemizdeki sıcak çatışmalara, global iktisattaki belirsizliklere ve malum çevrelerin aksi kampanyalarına karşın iktisat programımızın meyvelerini birçok alanda topluyoruz. İnşallah çok daha uygun yerlerde olacağız.”
“2026 yılını iktisatta ıslahat yılı olarak görüyoruz”
Türkiye iktisadının yapısal dönüşümünü tamamlayacağını kaydeden Erdoğan, 2026 yılını iktisatta de ıslahat yılı olarak gördüklerinin altını çizdi. Erdoğan, “Hayata geçireceğimiz ıslahatlarla ilgili hazırlıkları süratle tekemmül ettiriyoruz. Eylül ayının birinci haftasında 3 yıllık vizyonla hazırlanan Orta Vadeli Programı kamuoyumuzla paylaşacağız. Şunu buradan bir defa daha ilan etmek isterim. Fahiş fiyatlar aracılığıyla milletin lokmasına el uzatan piyasa fırsatçılarına nasıl göz açtırmıyorsak, tüm umudunu Türk iktisadının tökezlemesine bağlamış siyasi fırsatçılara da evelallah papuç bırakmıyoruz. Vatandaş hizmet beklerken halkın kaynaklarını sömürerek semirenler ve belediyeleri aile çiftliğine çeviren muhterisler için artık deniz bitmiştir. Hukuksuzluğa ve haksızlığa karşı gayretimiz sürat kesmeden tıpkı kararlılıkla devam edecektir” sözlerini kullandı.
“Toplam 2,4 milyar avroluk projenin hizmete girmesiyle Çin’den İngiltere’ye uzanan milletlerarası ticaret sınırı daha verimli hale gelecektir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalnızca iktisatta değil ulaştırma yatırımlarında da yeni atılımlar içinde olunduğunu, 22 Ağustos Cuma günü Türkiye ile birlikte Güney Kafkasya için stratejik değeri haiz bir projenin temelinin atıldığını ve Zengezur Koridoru’nun kapısını açacak olan Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu, Kars-Tiflis demiryolu çizgisinin üretim çalışmalarını başlatmanın gururunu yaşadıklarını tabir etti. Zengezur geçişinin tüm bölge için bir barış projesi olduğunun altını çizen Erdoğan, projenin tüm ögeleriyle hayata geçmesiyle birlikte Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan ortasındaki ekonomik işbirliğinin yeni bir boyut kazanacağını aktardı. Erdoğan, “Bu projenin bel kemiği olan 224 kilometre uzunluğundaki Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolunu çift sınırlı, elektrikli ve sinyalli olarak inşa edeceğiz. Çizgi sayesinde yılda 5,5 milyon yolcu ve 15 milyon ton yük taşınacaktır. Toplam 2,4 milyar avroluk projenin hizmete girmesiyle Çin’den İngiltere’ye uzanan milletlerarası ticaret çizgisi daha verimli hale gelecektir. Proje ayrıyeten Hazar ile Akdeniz havzalarını birleştirerek Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizin üretim kapasitesine, ihracatına, ulaşım altyapısının gelişimine büyük katkı sağlayacaktır. Hem ülkemiz, hem bölgemiz için büyük ehemmiyet arz eden Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu-Demiryolu sınırının şimdiden iyi uğurlu olmasını diliyorum. Elbette bu çizginin yanı sıra her biri kendi alanında öne çıkan öbür projelerimizin imali da devam ediyor” dedi.
Son 23 yılda 64 milyar dolar yatırım yaparak 2 bin 251 kilometresi yüksek süratli tren çizgisi olmak üzere toplam 13 bin 919 kilometreye çıkarılan demiryollarına yeni sınırlar eklemeyi sürdürdüklerini belirten Erdoğan, “Hedefimiz demiryolu ağımızı 2028’de 17 bin 500 kilometreye, 2053’de ise 28 bin 600 kilometreye çıkarmaktır. Gerçeğe dönüştürdüğümüz öteki hayallerimiz üzere inşallah bu amaçlarımıza de kesinlikle ulaşacağımıza inanıyorum” sözlerini kullandı.
İklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılarla giderek daha sık yüzleşildiğini söz eden Erdoğan, “Bu kimi vakit ani ısı düşüşleri, kimi vakit da çok sıcaklar ve kuraklık olarak ortaya çıkıyor. Hatırlarsanız nisan ayında birçok vilayetimizde tesirli olan bir zirai don hadisesi yaşadık. Maalesef birçok üreticimiz bundan olumsuz etkilendi. Bilhassa muhakkak başlı eserlerin fiyatlarında zirai donun tesiri çok hissedildi, hala de hissediliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerimiz çiftçilerimizin yanında olmak için birinci günden itibaren alandaydılar. Bir taraftan üreticilerimize gelecek dönem randıman kayıplarını önlemek ismine gerekli teknik bilgileri aktarırken, öteki yandan hasar tespit çalışmalarını hassasiyetle yürüttüler” açıklamasını yaptı.
“Toplamda 46.5 milyar liralık bir dayanağı kasım ayı sonuna kadar 470 bin üreticimizin hesaplarına yatıracağız”
TARSİM sigortası kapsamındaki 50 bin 300 üretici için toplam 23 milyar lira hasar tazminatı oluştuğunu tespit ettiklerini kaydeden Erdoğan, “Bunun 7 milyar lirasını çiftçilerimize ödedik. Kalan 16 milyar liralık kısmını da kasım ayına kadar ödemeyi planlıyoruz. Öte yandan sigortası olmayan üreticilerimizin de ziyanlarını telafi ediyoruz. Yani toplamda 46.5 milyar liralık bir dayanağı kasım ayı sonuna kadar 470 bin üreticimizin hesaplarına yatıracağız. Bunun yalnızca bir dayanak değil, üreticimize itimat, toprağa umut, inşallah sofralarımıza da rahmet demek olduğunu bilhassa vurgulamak istiyorum. Bu vesileyle bir kere daha çiftçilerimize alın terlerini ve emeklerini korumak için TARSİM sigortası yaptırmaları davetinde bulunuyorum. Devletimizin bu adımı atmaları halinde yüzde 70’e varan oranlarda prim dayanağı sunduğunu da kendilerine tekrar hatırlatıyorum” dedi.
“Bu yıl çıkan 5 bin 473 yangının 4 bin 195’i 1 Haziran’dan bu yana meydana geldi”
“Ülke ve millet olarak uğraş ettiğimiz bir öbür alan orman yangınlarıdır” diyen Erdoğan, bu yıl çıkan 5 bin 473 yangının 4 bin 195’inin 1 Haziran’dan bu yana meydana geldiğini bildirdi. Erdoğan, “Orman Genel Müdürlüğümüzün uyumunda gönüllülerimiz, kamu kurumlarımız, mahallî idarelerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız seferberlik ruhuyla yangınlara müdahale ettiler. Kendilerine teşekkür ediyorum. Yangınlarda hayatını kaybeden şehitlerimize bir kere daha Rabbimden rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Orman yangınlarıyla yalnızca ülkemiz karşı karşıya değildir. Yaz boyunca komşumuz Yunanistan başta olmak üzere İspanya, Fransa, Portekiz, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada üzere birçok ülke de büyük yangınlarla çaba ettiler. Buradan dost ülkelere de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.
Türkiye’nin 27 uçak, 105 helikopter ve 6 bine yakın kara aracıyla tarihinin en büyük ve gelişmiş filosuna sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, “Ülkenin başına gelen felaketlerden rant devşirmeye çalışan müzmin muhaliflerin propagandalarına karşın Türkiye yangınlarla uğraşta dünyada parmakla gösterilen bir ülke pozisyonundadır. Yanan alanların toplam orman varlığı oranına baktığımızda tıpkı iklim jenerasyonunda olduğumuz ülkelerin neredeyse tamamından daha âlâ bir yerdeyiz. Yangınla faal çaba yanında yangın sonrası ağaçlandırmada da son derece başarılıyız. En çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında Avrupa’da birinci, dünyada ise dördüncüyüz” değerlendirmesini yaptı.
“Piknik ateşi, sigara izmariti, anız yakma, sağa sola atılan cam şişeler ve dikkatsiz davranışlar büyük yangınlara sebep oluyor”
Ormanların üçte ikisinin yangınlara hassas alanlarda olduğunu kaydeden Erdoğan, “Birleşmiş Milletler orman yangınlarının 2030 yılına kadar yüzde 14, 2050 yılına kadar ise yüzde 30 oranında artış göstereceğini tabir ediyor. Bu vahim senaryoya nazaran önlemlerimizi almak, buna nazaran yeni bir kültür geliştirmek mecburiyetindeyiz. Orman yangınlarının yüzde 96’sının insan kaynaklı çıktığı dikkate alındığında hala katetmemiz gereken önemli bir uzaklık olduğu açıktır. Piknik ateşi, sigara izmariti, anız yakma, sağa sola atılan cam şişeler ve dikkatsiz davranışlar büyük yangınlara sebep oluyor. Vatandaşlarımızdan yağışlı ve serin günlere ulaşana kadar azami dikkat bekliyoruz” diye konuştu.
“Yurt dışında yaşayan kardeşlerimiz kimsenin, özellikle da ana muhalefetin şuursuz aktörlerinin üzerlerinde keyiflerince siyaset yapacakları bir kum torbası değil”
Türkiye’nin hudutları içindeki 86 milyon vatandaşının yanı sıra yurt dışındaki 7 milyonu aşkın insanıyla çok büyük bir aile olduğunu söyleyen Erdoğan, “Kahir ekseriyetini 1960’lardan itibaren personel olarak Avrupa’ya gidenlerin oluşturduğu bu kardeşlerimiz, milletimizin dünyadaki temsilcileridir. Karşılaştıkları onca zorluğa, onca ayrımcılığa, kimi vakit hayatlarına mal olan ırkçı ataklara karşın yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız sabırla, azimle, fedakarlıkla çalışarak gurbeti ikinci sılaya çevirmeyi başardılar. İkamet ettikleri ülkeler ile ana vatanları Türkiye ortasında beşeri, ticari, ekonomik ve kültürel köprüler kurdular. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta olsalar dahi bizimle umutlandılar, bizimle sevindiler, bizimle hüzünlendiler ve kaygılandılar” değerlendirmesini yaptı.
Türk diasporasının hayranlık uyandıran başarılarına şahsen şahit olmuş bir siyasetçi olduğunu söyleyen Erdoğan, “Hükümet olarak da misyona geldiğimiz birinci günden beri yurt dışında yaşayan kardeşlerimize ebediyen sahip çıktık. Bulundukları ülkelerde oy kullanma imkanından Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızın kurulmasına kadar tarihi nitelikte birçok adım attık. Yurt dışındaki 7 milyonu aşkın insanımızla ana vatanlarına olan vefa borçlarını ziyadesiyle ödediler ve ödüyorlar. Bakınız geçen sene Türkiye’ye gelen 62,2 milyon ziyaretçinin 9,6 milyonu, yani yüzde 15,4’lük kısmı yurt dışında mukim kardeşlerimizdir. 60,5 milyar dolarlık toplam turizm gelirimizin yüzde 17’si, yani 10,3 milyar dolarlık kısmı yeniden bu kardeşlerimizin katkılarından oluşuyor. Hal böyleyken son periyotta bilhassa bu sene yurt dışında hayat süren kardeşlerimize, onlara yönelik çok önemli hürmetsizlikler edildiğini görüyoruz. Affınıza sığınarak söylüyorum. Gurbetçilerimize zirzop diyen ana muhalefet milletvekilinden tutun, medyada ve toplumsal medyada asla tasvip edilmeyecek sözlerle hakaret edilmesine kadar sahiden utanç verici durumlara şahitlik ediyoruz. Şunu bir kez çok açık ve net söylemek istedim. Yurt dışında yaşayan kardeşlerimiz kimsenin özellikle da ana muhalefetin şuursuz aktörlerinin üzerlerinde keyiflerince siyaset yapacakları bir kum torbası değil” dedi.
“86 milyon vatandaşımız üzere yurt dışındaki kardeşlerimiz de bu ülkenin asli ögesidir. Canımızdan bir parçadır” diyen Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Hangi kökene, meşrebe, mezhebe, siyasi görüşe mensup olursa olsun başımızın tacıdır. Herkes bilsin ki emekleriyle, çabalarıyla, tüm engellilere karşın elde ettikleri sayısız başarılarıyla gurbeti sılaya dönüştüren bu kardeşlerimizin ötekileştirilmesine asla müsaade etmeyiz. Vatan, millet ve memleket sevdasıyla her yıl Türkiye’ye ve ailelerine koşan kardeşlerimizi ana muhalefetin kibirli kirli ve dışlayıcı zihniyetinin insafına bırakmadık, bırakmayacağız. Gerek partimizin Dış Alakalar Başkanlığı, gerekse devletimizin ilgili kurumları yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik hizmetlerini bundan sonra da sürdürecektir. Birebir zihniyetin hezeyanlarına şahit olduğumuz yaz Kur’an kurslarına bu sene gösterilen teveccühten duyduğumuz memnuniyeti de burada lisana getirmek istiyorum” sözlerini kullandı.
30 Haziran’da başlayıp 15 Ağustos’ta sona eren kurslara katılan 2 milyon 540 bin öğrenciyi tebrik eden Erdoğan, “Hepsinin tek tek gözlerinden öpüyorum. Bu sayı geçen seneye kıyasla yüzde 11 oranında artış manasına geliyor. Biz ’Sizin en iyiniz Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir’ muştusuna mazhar olmaya çalışan bir şuura sahibiz. Minarelerimizden günde beş vakit ezanı Muhammedi ile yükseldiği, camilerimizin kubbeleri Kur’an tilavetleri ile çınladığı surece Allah’ın müsaadesiyle Türkiye ayaktadır, özgürdür, istikrar ve istikbali garanti altındadır. Hiç kimse bu hakikati değiştiremeyecektir. Yalnızca bu yıl 2.5 milyon evladımızın hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in ışığıyla nurlanmasına vesile olan saygıdeğer hocalarımıza, Kur’an kursu öğreticilerimize, müezzinlerimize yürekten teşekkür ediyorum. Kabine sonrası hitabımızı iştirakleriyle onurlandıran şehit ailelerimize şükranlarımı sunuyorum. 47. kabine toplantımızın ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum” diyerek kelamlarını tamamladı.
Anlık Sivas Haber
