Türkiye genelinde ve özellikle Ardahan bölgesinde yaşanan şap hastalığı, hayvancılık sektörünü ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Bölgede uzun yıllardır görülmeyen bu hastalık, son zamanlarda hızla yayılmaya başladı ve çiftçiler ile hayvan sahipleri arasında büyük endişe yaratıyor. Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Yunus Baydar, hastalığın ortaya çıkışını ve yaşanan gelişmeleri detaylı şekilde değerlendirdi. Baydar, özellikle Ardahan gibi büyükbaş hayvancılığın temel geçim kaynağı olduğu bölgelerde hastalık nedeniyle hayvan kayıplarının ve ekonomik zararın büyük boyutlara ulaştığını vurguladı.
Baydar, hastalığın yaklaşık 20 gün önce tespit edildiğini ve başlangıçta SAT 1 tipi olarak bilinen bu hastalığın, yaklaşık 50 yıl önce de bölgede görülmüş olduğunu belirtti. Hastalık, hızla tüm ilçelere ve köylere yayılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Bu vaka, bölgedeki hayvanlar üzerinde ciddi etkiler bırakıyor; hayvanlar yürümekte zorlanıyor, ayak problemleri ortaya çıkıyor, meme bölgelerinde veziküller ve yara oluşumu gözlemleniyor. Ayrıca, hayvanların ağızlarında salyalar akmaya başlıyor ve genel sağlık durumu ciddi anlamda bozuluyor. Bu durum, mera otlamasını da güçleştirerek, hayvanların beslenme ve süt üretimini olumsuz etkiliyor.
Hastalık ve Hayvan Sağlığı Üzerine Uyarılar
Baydar, hastalığa yakalanan buzağıların merada otlayamadığını ve bu süreçte hayvanların ciddi zararlar görebileceğini belirtti. Hastalık bulaşma sırasında yüksek ateş ve viremi devresinde hayvanlara müdahale edilmediği takdirde, hayvanların durumu daha da ağırlaşmaktadır. Bu dönemde, hayvanlara soğuk su ve antiseptik dezenfektanlar ile ağız içi yaraların tedavisi yapılmalı, kontaminasyonun önüne geçilmeli. Ayrıca, gebe hayvanlarda embriyonel ölüm riskinin arttığını ve doğuma yakın hayvanlarda abort olasılığının yükseldiğine dikkat çekildi.
Baydar, hayvanların iyileşme sürecinde kuru ot ve mera otunun yanı sıra, beslenmeye özen gösterilmesini önerdi. Hastalık nedeniyle en az 1,5-2 aylık önemli bir verim kaybı yaşanmakta. Bu süreçte süt üretimi durma noktasına gelirken, meme bölgelerinde veziküller oluşması, buzağıların emzirememe ve ağız yoluyla bulaşma gibi ciddi sorunlar ortaya çıkmakta.
Çiftçiye ve Ekonomiye Destek Çağrısı
Baydar, mevcut duruma ilişkin olarak, üreticilerin karşılaştığı maddi zorluklara da değindi. Hayvanların satılamaması ve pazarlık gücünün kalmaması nedeniyle, üreticiler ciddi ekonomik kayıplar yaşıyor. Bu noktada devletin destek ve yardım çağrısında bulunan Baydar, özellikle kredi ertelemeleri, maddi destekler ve hayvan başına desteklerin sağlanmasını talep etti. Ayrıca, hayvan sahiplerinin borçlarını ödemeleri ve üretimin sürdürülebilmesi adına çeşitli tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’nin en fazla büyükbaş hayvan sayısına sahip illerinden biri olan Ardahan’da, yaklaşık 90 bin nüfusa karşılık 350 civarında sığır bulunmakta. Bu da kişi başına 4 büyükbaş hayvan anlamına geliyor. Bölgede hayvancılığın temel geçim kaynağı olduğunu ve bu hastalığın, hayvanların yaşamını ve bölge ekonomisini ciddi şekilde tehdit ettiğini belirten Baydar, devletin ilgili kurumlarından ve yerel yönetimlerden acil destek beklediklerini dile getirdi.
Son olarak, Baydar, bölgedeki karantina uygulamalarının yaklaşık bir ay daha devam edeceğini ve yeni bulaşan köylerin olduğunu vurgulayarak, çiftçilere ve hayvan sahiplerine sabırlı olmalarını ve devletin sağladığı imkanları kullanmalarını önerdi. Bu süreçte, hayvanların korunması ve hayvancılık faaliyetlerinin devam etmesi adına alınacak tedbirlerin büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Detaylı bilgi ve güncel gelişmeler için Anlık Sivas haberlerini takip edebilirsiniz.