Isparta’da yaşayan genç kadın, karşılaştığı ciddi tehditler ve şiddet olayları nedeniyle yaşamının kabusa döndüğünü iddia ediyor. Kendisine yönelik psikolojik ve fiziksel saldırıların yanı sıra, eski sevgilisi M.E.K.’nin ölüm tehdidi ve sürekli hakaretleri, hayatını olumsuz etkiliyor. Olayların ardından yaşadıklarını detaylarıyla anlatan kadın, adalet sisteminin yetersizliği ve avukatının tutumu karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını belirtiyor.
Olay, 3 Ocak 2025 Pazartesi günü Gülpetek Sanayi Sitesi’nde bulunan bir işletmenin önünde gerçekleşti. Ailesiyle birlikte Isparta’da ikamet eden 25 yaşındaki Alara Özdemir, Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü mezunu ve okul ikincisi olarak eğitim hayatını tamamladı. O, 2023 yılının ekim ayında tanıştığı eski sevgilisi M.E.K. tarafından uzun süre sistematik tehdit, hakaret ve fiziksel şiddete maruz kaldığını iddia ediyor. Bu olaylar, Özdemir’in yaşamını derinden sarsarken, onun yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürdü.
O gün yaşananları anlatırken, Özdemir, eski sevgilisinin kendisini yeni kız arkadaşıyla aradığını ve önce bu kız arkadaşına hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, ardından da kendisini dükkâna çağırıp saldırdığını ifade etti. Güvenlik kamerası görüntüleri ve tanık ifadeleriyle desteklenen olaylar, Özdemir’in yaşadığı dehşeti gözler önüne seriyor. Kendisine tekme ve tekme darbeleriyle saldıran eski sevgilisi, kalbini defalarca tekmeledi ve kafasına botlarla bastırdı. Çevredeki vatandaşların müdahalesi olmasa, durumu daha da trajik bir hale dönüşebilirdi.
Şiddet olayının ardından hastaneye kaldırılan Özdemir, burada aldığı tedavinin ardından emniyet güçlerine ifadesini verdi. Eski sevgiliye karşı 5 ay uzaklaştırma kararı alınmasına rağmen, olay günü bu kişi babasını tehdit ederek, “Kızını keseceğim, çok kan akacak” şeklinde sözler sarf etti. Bütün bu gelişmelere rağmen, Özdemir’in şikayetleri, çeşitli gerekçelerle mahkeme tarafından dikkate alınmadı ve dosya, “şikayet süresi aşıldığı” gerekçesiyle takipsizlik kararıyla kapandı. Bu karar, Özdemir’i derinden sarsarken, adalet sistemine olan güvenini zedeledi.
Olaya ilişkin yaşadıklarını anlatmaya devam eden Özdemir, suç duyurusuna gittiği gün avukatıyla anlaştığını ve dosyayı Yargıtay’a kadar götürmek için 40 bin lira ödeme yaptığını belirtiyor. Ancak, iddiasına göre, avukatı bu önemli delilleri savcılığa sunmadı ve kendisinden ek ücretler talep etti. Bu talepler karşısında direnince, dosyanın ilgisiz bırakıldığını ve sürecin kasıtlı olarak geciktirildiğini öne sürdü. Delillerin yetersiz olduğu ve şikayet süresinin dolmasıyla birlikte, dosya 6 ay sonra “süre aşıldı” gerekçesiyle kapatıldı. Özdemir, bu karardan ancak haberdar olduğunu ve avukatının kendisini bilgilendirmediğini, itiraz hakkını kullanmadığını ve bu nedenle adaletin yerini bulmadığını anlatıyor.
Takipsizlik kararı sonrası, Özdemir’in avukatıyla iletişimi tamamen kesildi ve birçok yerde engellendi. Bu durum, onun psikolojik olarak da olumsuz etkilenmesine neden oldu. Kendisi, şu an yalnızca ailesine ve babasına güveniyor ve psikolojik destek almaya devam ediyor. Yaşadığı olaylar ve karşılaştığı adaletsizlik, onun ruh sağlığını olumsuz etkiliyor ve sürekli korku ve endişe içinde yaşamaya zorluyor.
Özdemir, yaşadıklarını ve karşılaştığı zorlukları anlatırken, özellikle kadınlara karşı şiddet ve adaletin yerini bulması konusundaki beklentilerini dile getiriyor. “Türkiye’deki savcıların, kadınlara karşı daha hassas ve adil davranması gerektiğine inanıyorum. Kendimi çok çaresiz hissediyorum ve artık sadece Allah’a emanet yaşıyorum” diyor. Genç kadın, adaletin sağlanması ve benzer olayların yaşanmaması için toplumun ve yargının daha duyarlı olması gerektiğine vurgu yapıyor.
Son olarak, Anlık Sivas haber sitesine yaptığı açıklamada, yaşadıklarını anlatırken, “Burası Isparta ve çok küçük bir yer. Olayın üzerinden aylar geçmesine rağmen hâlâ rahat uyuyamıyorum. Sokakta yürürken her an karşıma çıkabilir ve ne yapacağını kestiremiyorum. Şu an, babam dışında herkesten korkuyorum” ifadelerini kullandı.