İstanbul’da gerçekleşen yargı süreci, kamuoyunun yoğun ilgisini çeken ve dikkatle takip edilen bir davanın önemli aşamalarını içermektedir. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, 4 Mayıs günü Beyoğlu’ndaki Atatürk Kültür Merkezi önünde düzenlenen cenaze töreni çıkışında, sanık Selçuk Tengioğlu’nun saldırısına ilişkin dava, mahkeme salonlarında devam etmektedir. Bu olay, sadece siyasi arenada değil, aynı zamanda adalet sisteminin de temel ilkeleri ve suçların ciddiyeti açısından büyük önem taşımaktadır.
Sanık Tengioğlu’nun tutukluluğu devam ederken, duruşmanın konusu ve sanığın savunması, taraf avukatlarının ve mahkemenin dikkatli değerlendirmelerine konu olmaktadır. Dava süreci, suçun işlendiği ortam ve olayın detaylarıyla birlikte, sanığın ve mağdurun ifadeleri ışığında şekillenmeye devam etmektedir.
Duruşmada Savunmalar ve Mahkemenin Kararı
Sanık Selçuk Tengioğlu, savunmasında yaptığı açıklamada, “Sadece aptallıktan kaynaklanan bir hareket yaptım. Bu hareketimin pişmanlığını derin şekilde taşıyorum. Sayın genel başkanımın ailesinden içtenlikle özür diliyorum” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca, avukatı da savunmada bulunarak, “Müvekkilim suçunu inkar etmemiştir. Pişmanlığını açıkça dile getirmiştir. Orantılılık ilkesi dikkate alınarak, adil bir karar verilmesini talep ediyoruz. Müvekkilim olayın tasarlanmasıyla ilgili herhangi bir plan yapmamıştır ve bu nedenle beraatini istiyoruz. Eğer mahkeme farklı bir kanaatte ise, lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ederiz.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Özgür Özel’in avukatı ise duruşmada yaptığı açıklamada, “Sanığın tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz. Müvekkilimin mahkemede beyanlarının, dosyaya katkı sağlayacağını düşünmüyoruz. Sanığın ikrarı ve mevcut deliller yeterlidir. Ayrıca, önceki duruşmalarda alınan ifadelerin ve tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz. Şikayetimiz halen devam etmektedir.” diyerek, tutukluluk kararının devamını istemiştir.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı ise, “Sanığın kaçma ihtimali, suçun ağırlığı ve vasıfı göz önüne alındığında tutukluluğunun devam etmesi gerektiğine inanıyoruz.” ifadeleriyle, mahkemenin kararını desteklemiştir.
Sonuç olarak, mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 4 Eylül tarihine ertelemiştir. Bu süreç, adaletin sağlanması ve suçun ciddiyetinin vurgulanması açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu gelişmeler, kamuoyunun tepkisi ve hukuk sisteminin işlemesi açısından da dikkatle takip edilmektedir. Anlık Sivas haber kaynağından detaylara ulaşabilirsiniz.