Üsküdar’da yaşayan ve hayvan sevgisiyle tanınan Rasim Yurdagelen, annesini kaybeden 12 günlük yavru kuzuyu evinde büyük bir şefkatle büyütüyor. Bu özel dostluk, mahallenin ve site sakinlerinin ilgisini çekmiş durumda. Yurdagelen, kuzusuna verdiği sevgi ve ilgiyle adeta onu kendi çocuğu gibi koruyor ve yetiştiriyor.
Yavru kuzuyu sahiplendiği süreçte onunla vakit geçirmekten büyük mutluluk duyan Yurdagelen, “Sevgi her şeyden önemli. Bu küçük yavruyu internet üzerinden buldum ve sahiplendim. Annesi vefat etmişti, ben de onu evime getirip bakmaya başladım. Ona süt veriyorum, besliyorum ve gerekirse duşunu aldırıyorum. İki aylık olana kadar sütle, sonrasında ise ot ve mama ile besliyorum. Bu sevginin sınırı yok” diyerek, özellikle yavrunun bakımına verdiği önemi anlatıyor.
Yavru kuzunun günlük rutinleri – Yurdagelen:
- Güne başlamadan önce kendi kahvaltımızı yapmadan, öncelikle Pamuk’un karnını doyuruyoruz.
- Sonra onu biberonla besliyoruz ve duşunu aldırıyoruz.
- Gün içinde, yaklaşık iki saat aralıklarla tekrar biberonla besleniyor.
- Bal ve yumurta eklenmiş sütle ot yemeye teşvik ediliyor.
- Akşamlar, yavrunun tekrar karnını doyurduktan sonra balkonda uyumasına izin veriliyor.
- Gündüzleri ise diğer çocuklar onunla ilgilenmek ve sevgi göstermek istiyorlar, ancak yakın temas sırasında hastalık riskine karşı dikkat ediliyor.
Yurdagelen’in anlatımıyla, bu sevgi dolu ve özel bağ, sadece bir hayvan bakımı değil; aynı zamanda insan ile hayvan arasında kurulan güçlü bir dostluk ve bağlılığın örneği. Ayrıca, bu yaklaşım, doğayla ve hayvanlarla olan ilişkilerimizi yeniden düşünmemize ilham kaynağı oluyor.
Mahalle sakinleri ve çocuklar, bu sıra dışı sevgiyi ve bakımı küçümsemeden, onun doğal sevinç ve içtenlikle başlayan gelişimini hayranlıkla izliyorlar. Yurdagelen, “Biz kendi kahvaltımızı yapmadan, bu yavrucuğum Pamuk’un karnını doyuruyoruz” diyerek, hayvanlara olan sorumluluk ve sevgi bağını en güzel şekilde anlatıyor.