Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in “Elimde belgeler var” açıklamalarına yönelik olarak, medyaya yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bunu meydanlarda, miting alanlarında ’elimde belgeler var’ diyerek propaganda yapmak yerine, o belgeyi hiç gecikmeksizin ve en kısa sürede hakimler ve savcılar kurulunun huzuruna getirmek gerek. Hakimler ve Savcılar Kurulumuz, bu konuda gerekeni yapar.”
Gerede ilçesindeki Adalet Sarayı temel atma törenine katılan Bakan Tunç ve beraberindekiler, kurdeleyi keserek, yeni adalet sarayının temelini attı. Törenden sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
78 Canın Hesabını Vermeleri Gerekiyor
Bolu’da yaşanan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın felaketine ilişkin konuşan Bakan Tunç, şu vurguyu yaptı: “Burada sorumlu olan herkes, 78 canın hesabını vermeli.” Özellikle kamu kurumlarının, otel yöneticilerinin ve otel sahiplerinin yanı sıra, Bolu Belediyesi ve İl Özel İdaresi’nin kusurlu gördüğü yönler üzerinde duruldu. Ayrıca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı’nın soruşturma izinleri doğrultusunda, yargı sürecinin titizlikle yürütüldüğünü sözlerine ekledi. Sorumlu olan herkes, adli süreç neticesinde hesap vermek zorunda olduğunu belirtti ve sürecin tarafsız ve bağımsız sürdürüleceğinin altını çizdi.
İsrail-Filistin Meselesinde Çifte Standart
Bakan Tunç, İsrail ve Filistin meselesinde Avrupa ülkelerinin çifte standart sergilediğini ifade etti: “21. yüzyılda çocukların açlıktan öldüğü bir ortamda, sözün bittiği noktadayız. İsrail, bir terör devleti olarak hareket ediyor ve uluslararası hukuka meydan okuyor. Birçok uluslararası karar, İsrail’in saldırılarını durdurmasını söylese de, bu yasa dışı uygulamalar devam ediyor.” Ayrıca; İsrail’in tarih boyunca Filistinlilere yönelik sürdürülen soykırım politikasına dikkat çekerek, Avrupa ve dünya ülkelerinin bu zulme sessiz kaldığını söyledi. Günümüz itibarıyla, 7 Ekim’den beri yaşanan saldırılar sonucunda binlerce Filistinli’nin hayatını kaybettiğine vurgu yaparak, özellikle kadın ve çocukların büyük oranda mağduriyet yaşadığını dile getirdi. “Çocuk haklarını savunanların, kadın haklarını dile getirenlerin, bu zulüm karşısında seslerini yükseltmediklerini” de ekledi.
Sahtecilik ve Soruşturma Süreci
Bakan Tunç, Evrakta Sahtecilik soruşturması hakkında şu bilgiyi paylaştı: “İddianame ve soruşturma, 13 Ağustos 2024 tarihinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar sonucu başlamıştır. Bu, yargı tarafından başlatılan etkin bir soruşturmadır.” Bunun ardından, kolluk kuvvetleri tarafından aramalar ve gözaltılar gerçekleştirildi. 220 kişiyi gözaltına alınırken, bunlardan 199’u hakkında kamu davası açıldı ve 37’si tutuklandı. Ayrıca, işlemler sırasında dijital veri ve iletişim kayıtlarının detaylı analizleri yapıldı. İlgili belgelerin ve materyallerin gizlilik içerisinde incelendiği ve herhangi bir sahte belge kullanımıyla işlem yapılamadığı kaydedildi.
Siyasi Soruşturmalar ve Belgelerin Durumu
Özgür Özel’in “Elimde belgeler var” söylemine atıfla, Bakan Tunç, şu açıklamayı yaptı: “Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında, özellikle belediyelerle ilgili süreçlerde, belgeleri elinde tutanların, delilleri yargıya sunması gerekir. Maalesef, bu belgeleri meydanlarda propagandaya dönüştürmek doğru değildir. Hukuk devletinde, belge ve kanıtlar yargıya ulaştırılmalı, mahkemeler karar vermelidir.” Ayrıca; “İddia edilen belgelerin kamuoyuyla paylaşılmadan, ilgili mahkemelerin ve savcılıkların takdirine bırakılmalı” olduğunu belirtti. Vatandaşların, yetkililerin ve muhalefetin ‘belgeleri niye bekletiyorsun’ sorusuna da cevap verdi. “Elinde belge varsa, ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeli ve yargıya teslim edilmelidir” şeklinde konuştu.
Partiler Arası Soruşturmalar ve Siyasi Yaklaşımlar
Son olarak, yolsuzluk ve soruşturmaların sadece CHP değil, birçok partiyi kapsadığını belirtti. “Belediyelerdeki yolsuzluklar konusunda, CHP yönetiminin, suçsuz olduğunu düşündükleri kişiler için sahip çıktıktan sonra, AK Parti’ye ait davalarda durum farklıdır. AK Partili belediyelerin çoğu soruşturma ve mahkumiyetle sonuçlanmış olsa da, CHP’li yöneticilere olan yaklaşım halk tarafından sorgulanmaktadır.” dedi. Ayrıca, herhangi bir partinin yolsuzluk ve soruşturmalarındaki adil ve bağımsız mahkemelerin kararlarına saygı gösterilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.