İngiltere merkezli Middle East Eye, yaptığı son haberle dikkatleri yeniden bölgeye çevirdi. Haberde, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i yakında Beyaz Saray’da ağırlayacağı ve bu görüşmede liderlerin önemli bir mutabakat zaptı imzalayacağı iddia edildi. Ayrıca, bu zirvenin, taraflar arasında kalıcı barış ve istikrarın teminat altına alınması açısından büyük bir adım olacağı öne sürüldü.
Middle East Eye, kaynak gösterdiği bağımsız ve güvenilir iç kaynaklarına dayanarak, 8 Ağustos’ta gerçekleşmesi planlanan bu tarihi buluşmada, tarafların sadece yüz yüze görüşmekle kalmayıp, aynı zamanda bir mutabakat zaptı imzalayacaklarını belirtti. Bu mutabakatın, kapsamlı bir barış anlaşması değil, iki liderin temel prensipleri ve ortak çıkarları içeren bir anlaşma metni olacağı vurgulandı. Haberde, özellikle Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmazlıkların çözümüne dair önemli bir adım olarak görülüyor.
Öte yandan, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov’un, Pazartesi günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yaptığı telefon görüşmesinde, söz konusu görüşmeye ilişkin detaylar paylaşıldı. Bayramov, görüşmede, bölgedeki gelişmeler ve olası anlaşmalar hakkında bilgi verdi ve iki tarafın da bu tarihi adımı desteklediğini ifade etti.
Haberde ayrıca, Ermenistan basınına yansıyan bilgiler de dikkat çekti. Middle East Eye’ın haberine göre, taraflar arasında özellikle “Zengezur Koridoru” konusunda ciddi fikir ayrılıkları bulunuyor. Ermenistan, Zengezur Koridoru ifadesine karşı çıkarken, Azerbaycan ise bu konunun, Nahçıvan’a ulaşımı sağlayan hayati öneme sahip olduğunu savunuyor. Bu nedenle, taraflar arasında imzalanacak mutabakat zaptının, bölgedeki sınır ve ulaşım yolları konularında önemli bir dönüm noktası olacağı düşünülüyor.
Sonuç olarak, bölgedeki gelişmeler, hem bölge ülkeleri hem de uluslararası aktörler tarafından yakından takip ediliyor. Bu görüşmelerin ve imzalanacak mutabakatın, kalıcı barış ve istikrarın sağlanması açısından kritik bir adım olacağı öngörülüyor. Tüm bu gelişmeler, bölgenin geleceği ve bölgesel işbirliği açısından yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.