İstanbul’da yaşayan ve mey ve zurna eğitmenliği yapan Tuncelili sanatçı Ali Basık, hem memleketi Tunceli’de hem de İstanbul’da geleneksel müzik kültürünü yaşatmaya ve yeni nesillere aktarmaya büyük önem veriyor. Oğlu Ali ile birlikte her yıl memleketlerini ziyaret ederek ilçeleri dolaşıp, yerel kültürleri yerinde öğreniyor ve gençlere bu değerleri kazandırmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu yıl ise, oğlunun ve öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirilen mini müzik dinletisi, geleneksel müzik sevgisinin ve kültürel aktarımın güzel bir örneği olarak dikkat çekiyor.
Ali Basık, çocukken müziğin iç içe olduğu bir aile ortamında büyüdü. 6 aylıkken başlayan bu sevgi ve ilgisi, küçük yaşta aldığı mey ve zurna eğitimiyle pekişti. O zamanlar, sadece birkaç nota ve ezgiyle başlayan müzik yolculuğu, zamanla derinleşerek uzmanlık ve tutku haline geldi. Baba-oğul arasındaki bu bağ ve kültürel miras, onları sadece ülke içinde değil, aynı zamanda uluslararası sahnelere de taşıyor. İstanbul Sultangazi’de düzenli olarak mey ve zurna eğitimi veren Ali Basık, küçük yaşta aldığı eğitim ve tecrübesiyle, gençlere ve çocuklara geleneksel müziği sevdirmeye devam ediyor. Bu yılki ziyaretlerinde de, ilçelerdeki düğünlerde, etkinliklerde ve köylerde düzenlenen kültürel çalışmalar içinde aktif olarak yer alıyorlar.
Baba ve Oğulun Müzik Serüveni
Ali Basık, oğlunun müzikle tanışması ve gelişimi hakkında şunları söylüyor: “Oğlum 6 aylıkken, kundakta iken, ona birkaç nota ve ezgi veriyordum. Bu durum, onun müziğe olan ilgisini ve duyarlılığını ortaya çıkardı. 2 yaşında küçük bir asma davul aldım ve onunla birlikte çalmaya başladı. O zamanlar, hem onun gelişimi için hem de kültürümüzü yaşatmak adına bu kayıtlara önem verdim.” Oğlunun 12 yaşında olduğunu ve 2 yaşından beri davul çaldığını anlatan baba, “Şu an bateri ve farklı enstrümanlar da çalabiliyor. Bu süreçte onun gelişimine tanıklık etmek büyük bir mutluluk ve gurur kaynağıdır” diyerek duygularını paylaşıyor.
Ali ise, ailesinin yönlendirmesi ve kendi isteğiyle müzikle ilgilendiğini belirtiyor: “Tunceli Ovacık Eğripınar Köylüyüm. Düğünlere gidip çalıyorum. Babam yanlış bir şey çaldığımda beni uyarıyor ve hemen düzeltiyor. Bu sayede hem müzik kulağım gelişiyor hem de geleneksel ezgileri öğreniyorum. Babam bana çok destek oluyor ve onunla gurur duyuyorum.”
Umut Rüzgar Yıldırım ve Genç Nesil
Öğrencisi olan ve Bakırköy Güzel Sanatlar Lisesi Türk Halk Müziği bölümü öğrencisi olan Umut Rüzgar Yıldırım, müzik yolculuğunu şu sözlerle anlatıyor: “Başlangıçta Soner Altıkulaç hocamla bağlama eğitimi almaya başladım. Ancak, müzik bana ve çevremdeki insanlara huzur ve sağlık getiriyor. Azerbaycan Tarı ve diğer enstrümanları öğreniyorum, aynı zamanda mey ve zurna çalışmalarına da devam ediyorum. Bu atölyelerde ve kurslarda, hem enstrüman çalmayı geliştirmeye çalışıyorum hem de düğünlerde, etkinliklerde aktif olarak yer alıyorum.” Çocukluk hayali ve ailesinden aldığı destekle, geleneksel müziğin genç nesillere aktarımında önemli bir rol oynuyor.
Etkinlikler ve eğitimler sayesinde, geleneksel müzik kültürüne olan ilginin yeni nesillere daha güçlü şekilde aktarılmaya devam ettiğini belirten Ali Basık ve ekibi, kültürel mirasın yaşatılması adına çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu geleneksel ezgilerin ve enstrümanların, gençler tarafından benimsenmesi ve gelecek nesillere aktarılması, bölgenin ve ülkenin kültürel zenginliğini koruma açısından büyük önem taşıyor.