Boubon Antik Kenti’nden 1960’lı yıllarda çalınarak yurt dışına götürülen ve büyük bir kültürel kayıp olarak kabul edilen Marcus Aurelius heykeli gibi birçok önemli eser, uzun ve zorlu süreçler sonunda Türkiye’ye iade edilerek tarihe yeniden kazandırılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Zeynep Boz, bu konuda yaptığı açıklamalarda, yurt dışından iade edilen eserlerin zorlu ve karmaşık şartlar altında Türkiye’ye ulaştığını vurguladı.
Erken dönemlerde kaçakçılar tarafından çalınan ve yurtdışına çıkarılan bu değerli eserlerin, Türk kültürel mirasının ayrılmaz parçaları olduğunu belirten Boz, “Her bir eser, öncelikle karşı tarafı ikna etmek ve delillerle ikna edici argümanlar sunmak zorunda kalıyoruz. Bu ise oldukça zaman ve emek gerektiriyor” dedi. Bu süreçte, özellikle tarihi ve kültürel açıdan büyük öneme sahip eserlerin iadesi için uluslararası hukuk çerçevesinde yoğun diplomatik girişimler yapılıyor.
Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu ve Sergiyle Türk Kültürel Mirası Tanıtılıyor
Geçtiğimiz dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılan ‘Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu ve Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi’, Türkiye’nin zengin kültürel mirasını dünya sahnesine taşımak adına önemli bir adım olarak kayıtlara geçti. Bu sergi, yaklaşık 6 ay boyunca Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Sergi Salonu’nda ziyaretçilere kapılarını açacak ve Türkiye’nin binlerce yıllık arkeolojik ve kültürel zenginliğini gözler önüne serecek.
Sergi kapsamında yer alan ve yurt dışından iadesi sağlanan eserler, Türk halkı ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgiyle takip ediliyor. Boz, özellikle Marcus Aurelius heykeli gibi imparator heykellerinin yanı sıra imparatoriçe büstleri ve diğer tarihi başların da sergide yer aldığını belirtti. “Bu eserlerin Türkiye’ye kazandırılması, hem uluslararası alandaki kültürel diplomasi açısından hem de milli hafızamızın güçlendirilmesi adına çok kıymetli” dedi. Ayrıca, bu eserlerin, sergi sonunda başka müzelerde ve farklı illerde de sergilenerek, daha geniş kitlelere ulaşmaya devam edeceği ifade edildi.
Yurt Dışından Eser İadesinde Zorluklar ve Başarılar
Boz’un verdiği bilgilere göre, bu yıl toplam 23 eserin iadesi gerçekleştirildi. Bunlar arasında ağırlıklı olarak heykeller ve kabartmalar yer alıyor. Özellikle Boubon Antik Kenti’nde 1960’lı yıllarda gerçekleştirilen yağma ve kaçakçılık faaliyetleri sonucunda çalınan Marcus Aurelius heykeli, Türkiye’nin uğruna uzun süredir uğraştığı ve sonunda yurt dışından iadesini sağladığı önemli bir eser olarak öne çıkıyor. “Her bir eser, zor ve karmaşık şartlar altında Türkiye’ye getiriliyor. Bu süreçte karşımıza çıkan en büyük engel, karşı tarafı ikna etmek ve delil sunmak zorunluluğu” diyen Boz, bu çalışmaların büyük bir disiplin ve sabırla sürdürüldüğünü vurguladı.
Boz, ayrıca birçok imparator heykelinin de yine Boubon Antik Kenti’nden kaçırıldığını ve bu eserlerin ellerine geçtikten sonra delillerle kanıtlanarak Türkiye’ye teslim edildiğini hatırlattı. Bu başarıların, hem uluslararası hukuki mücadeleler hem de arkeolojik araştırmalar sayesinde mümkün olduğunu belirtti. “Her yeni iade, bizim için bir zafer ve kültürel bir kazanımdır” diyerek, Türkiye’nin kültürel mirasını koruma ve iade etme konusundaki kararlılığını vurguladı.
İşte bu büyük adımlar ve zorlu mücadeleler sayesinde, Türkiye’nin zengin tarihi ve kültürel mirası, yeniden kendi topraklarında yerini almanın gururunu yaşıyor. Bu çalışmalar, ülkemizin tarihine ve geleceğine yapılan önemli katkılar olarak takdir ediliyor.