Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu hafta okunan Cuma hutbesinde ’Kul hakkı’ işlendi. Hutbede kaldırım işgalinden, çalışanın emeğinin vaktinde verilmemesine, kullanım mühleti geçmiş eserden bir malı ederinin üstünde fiyata satmaya kadar her türlü adaletsizliğin kul hakkına girdiği belirtildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ülke genelinde bu hafta cuma hutbesinde kul hakkından kelam etti. Hutbede; “Ailede, toplumda ve dünyada yaşanan bütün kötülüklerin temelinde kul hakkı ihlalleri vardır. Maalesef, kimi vakit alışkanlıkla, kimi vakit ihmal ve gafletle, kimi vakit da taammüden kul hakları ihlal edilmektedir. Canın, dinin, malın, aklın ve jenerasyonun koruması, İslam’ın en temel temellerindendir. Bu haklar Allah katında kutsal ve dokunulmazdır. Onların ihlali ise ağır bir vebal, büyük bir zulüm ve kul hakkına girmektir. Kul hakkı ihlallerinin en büyüğü, bir insanın canına kast etmektir. Ne yazık ki bugün, siyonist zalimler, dünyanın gözü önünde bu insanlık cürmünü işlemeye devam etmektedir. Karşılıklı istek olmadan Aziz Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek ilahi adalete alışılmamıştır. Münasebetiyle kişinin, kız çocuklarını mirastan yoksun bırakması, kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır. Arazi hudutlarını ihlal ederek diğerinin mülkünü gasp etmek, temelsiz münasebetlerle insanların mallarına el koymak, palavra beyanlarla insanları mağdur etmek ateşten gömlek giymektir. Adam kayırmak, çalışanlar ortasında adil davranmamak kul hakkıdır. Patronun, çalışanına fiyatını tam ve vaktinde vermemesi, gücünün üstünde iş yüklemesi, sigortasını yaptırmadan onu çalıştırması kul hakkıdır, günahtır. Çalışanın ise, patronun malına ziyan vermesi, çalışma saatlerine riayet etmemesi, hasta olmadığı halde rapor alarak işe gitmemesi de kul hakkıdır, günahtır. Yer etüdü yaptırmadan bina inşa etmek, inşaat gerecinden çalmak, kalitesiz gereç kullanmak insanları aldatmaktır, kul hakkıdır” tabirleri yer aldı.
“Kul hakkı şuuru ailede başlar”
Türkiye’ye gelen yabancılara alışverişlerinde farklı fiyat tarifesi uygulamanın dahi kula hakkına girdiğine dikkat çekilen hutbenin devamında “Ayrıca, ülkemize gelen yabancılara, yurt dışından vatanlarını ziyarete gelen kardeşlerimize alışverişte farklı tarife uygulamak, bilgisizliklerinden istifade ederek onları aldatmak kul hakkıdır, günahtır. Hangi bölümde olursa olsun, üreticinin malını bedelinden düşük alıp yüksek fiyatlara satmak, bir eserin raf ömrünü uzatmak için içerisine sıhhate ziyanlı unsurlar katmak, son kullanma tarihi geçmiş eserleri piyasaya sürmek kul hakkıdır, günahtır. Stokçuluk ve karaborsacılık yaparak fiyatları yükseltmek, ölçü ve tartıda hile yapmak, ayıplı bir malın kusurunu gizleyerek satmak kul hakkıdır, haramdır. Kul hakkı şuuru, ailede başlar. Güçlü bir eğitim ve manevi bir şuurla kök salar. Unutmayalım ki kul hakkı, mahşerin en ağır hesaplarından biridir. Hak sahibinden helallik almadan, onun maddi ve manevi ziyanlarını telafi etmeden ahiretin çetin azabından kurtuluş olmayacaktır” sözlerine yer verildi.
Anlık Sivas Haber