Emzirme, anne ile bebek arasındaki bağın güçlenmesine katkı sağlayan, aynı zamanda anne vücudunda sevgi hormonları olarak da bilinen oksitosin hormonunun salınımını tetikleyen çok özel ve doğal bir süreçtir. Oksitosin, sadece sevgi ve bağ hissini artırmakla kalmaz, aynı zamanda doğum sonrası rahim kasılmalarını da teşvik ederek kanamayı kontrol altına alır ve iyileşme sürecini hızlandırır. Bu nedenle, emzirmenin anne ve bebek sağlığı açısından sayısız faydası bulunmaktadır.
İlk günlerde gelen kolostrum, yani halk arasında ağız sütü olarak bilinen ilk süt, enfeksiyonlara karşı koruyucu özellikleriyle bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir, görme ve beyin gelişimine katkıda bulunur, ve bebeğin ilk kakasını atmasını sağlayarak sarılık riskini azaltır. Ancak, bazı anneler bu ilk sütün koyu renkli görünümünden dolayı sütlerini sağıp atmayı tercih edebilir. Bu alışkanlık yanlış olup, doğumdan sonra ilk yarım saat içerisinde emzirmeye başlanması büyük önem taşır. Emzirme, yalnızca beslenme amacıyla değil, aynı zamanda güven ve rahatlama duygusu yaratmak için de bebekler tarafından tercih edilir.
Emzirme süresi ve sıklığı konusunda ise, yeni doğan bebeklerin ilk haftalarda süt miktarları az olabilir ve özellikle sezaryen sonrası bu süre biraz daha uzayabilir. Ancak, bebeğin her istediğinde emzirilmesiyle süt üretimi teşvik edilir ve zamanla artar. Annelerin sütlerinin bebeğine yetmeyeceği endişesi genellikle asılsızdır. Bebek, genellikle her saat başı emzirilebilir, süt miktarı arttıkça bu süre iki ya da üç saate çıkabilir. Eğer üç saatten fazla geçtiyse ve bebek hala uykuda ise, mutlaka uyandırılarak emzirilmelidir. Emzirme sırasında annenin hijyenine özen göstermesi, sabun kullanımı ve kurutucu ürünlerden kaçınması gerekir. Anne rahat bir pozisyonda oturmalı, bebeği memeye yaklaştırmalı ve yüz yüze durmalıdır. Göz teması kurmak, bebeğin memeyi tam kavramasını sağlamak ve emzirmenin ağrılı olmamasına dikkat etmek gerekir. Ağrı hissedildiğinde pozisyon değiştirilmeli ve gerekirse farklı emzirme teknikleri denenmelidir.
Emzirirken dikkat edilmesi gerekenler
- Emzirmeye başlanan meme, tamamen boşalana kadar devam edilmelidir. Sadece ön süt alınırsa bebek tam doymaz ve gaz sancısı yaşayabilir.
- Her emzirmede farklı meme tercih edilmelidir; bu, iki memenin de düzenli çalışmasını sağlar.
- Silikon başlık, kundağa sarılma, biberon gibi alışkanlıklar emzirmeyi olumsuz etkileyebilir. Bu tür uygulamalardan kaçınılmalıdır.
- Bebek huzursuzken emzirmek zorlaşabilir; bu nedenle, bebeğin alt temizliği, gaz durumu ve açlık durumu kontrol edilmelidir.
- Sıkı sütyenler süt üretimini engelleyebilir; rahat ve destekleyici giysiler tercih edilmelidir.
- Gece emzirmeleri loş ışıkta, sakin bir ortamda yapılmalı ve annenin kafein, gaz yapıcı yiyeceklerden uzak durması önerilir.
Yeterli anne sütü alınıp alınmadığını anlamanın yolları
- Bebek, günde en az 6 kez idrar yapıyorsa,
- İkinci haftada doğum kilosuna ulaşmışsa,
- Ayda 500-600 gramdan az kilo alıyorsa,
beslenmesinin yeterli olduğu kabul edilir. Bu göstergeler, anne sütünün bebeğin ihtiyaçlarını karşıladığını gösterir.
Son olarak, emzirmenin anne ve bebek için çok kıymetli ve özel bir süreç olduğunu vurgulayan uzmanlar, anne adaylarının stresten uzak durması, kendilerine güvenmeleri ve sık sık dinlenmeleri gerektiğinin altını çizer. Emzirmede herhangi bir zorlukla karşılaşan annelerin en yakın sağlık kuruluşlarına veya aile sağlığı merkezlerine başvurması önemlidir. Unutulmamalıdır ki, doğru bilgi ve destekle bu süreç hem anne hem de bebek için çok daha sağlıklı ve keyifli hale gelir.
İlgili haber ve güncel bilgiler için Anlık Sivas haber sitesini ziyaret edebilirsiniz.