Konya’nın Beyşehir ilçesinde mali müşavir Mustafa Öztemiz, hobi olarak başladığı kuş fotoğrafçılığında Beyşehir Gölü etrafında 7 yıldır 180’in üzerinde çeşidi fotoğrafladı.
13 yıl evvel hobi olarak fotoğraf çekmeye başlayan Mustafa Öztemiz, 2018 yılından bu yana ise kuş fotoğrafçılığına yöneldi. Birçok cinse konut sahipliği yapan Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’nün kuş fotoğrafçılığı için bulunmaz bir nimet olduğunu vurgulayan Öztemiz, Beyşehir’de 300’e yakın cins bulunduğunu, bunların 180’in üzerindeki çeşidi ise bugüne kadar fotoğraflamayı başardığını söyledi. Beyşehir’de kuş fotoğrafçılığı ile kendisi üzere ilgilenen birkaç arkadaşının da olduğunu, vakit zaman birlikte mesai yaptıklarını anlatan Öztemiz, ilçe dışından da kuş fotoğrafı çekmek için bölgeye çok sayıda fotoğraf tutkununun geldiğini anlattı. Hobi olarak sürdürdüğü kuş fotoğrafçılığının mesleksel gerilimi atmaya da yeterli geldiğini aktaran ve kuşlarla ilgilenmesi hasebiyle çevreyi daha çok dolaşıp kuşların ortasında olmak ve gerilerinden onları takip etmenin kendisi için epeyce keyif verici olduğunu belirten Öztemiz, hayatlarına yakından tanıklık etmek ve hayat koşullarını görmekle birlikte bulup göç rotalarını takip etmenin de kendisini için hoş bir his olduğunu tabir etti.
“Saat 06.00’da kalkıp kamuflaja girerek kuşları gözleyip fotoğraflarını çekmek güne daha zinde başlamama imkan sağlıyor”
Kuş fotoğrafçılığı için öncelikle fotoğraf makinesinde tele objektif kullandıklarını, kuşlara biraz daha yaklaşabilmek için 400 mm ve üzeri lensler kullandıklarını anlatan Öztemiz, mesleği münasebetiyle çok ağır olduğunu ve sabah 09.00’da işe başlamadan evvel saat 06.00’da kalkıp kamuflaja girerek kuşları gözleyip fotoğraflarını çekmenin daha zinde olarak güne başlamasına da imkan sağladığını söyledi. Beyşehir Gölü kıyılarındaki sazlık alanlarda ömür süren çok sayıda cins olduğunu ve ilçe dışından göçle gelen tipler de olduğunu vurgulayan Öztemiz, bunları da fotoğraflamaya çalıştıklarını ve bunların görsellerini toplumsal medyadan takipçileriyle paylaştığını anlattı. Takipçilerinin ve tanıyanların daima olarak “Beyşehir’de de bu türlü kuşlar var mıymış” sorusu ile karşılaştığını anlatan Öztemiz, bu çeşit kuşların bölgede olmayacağına inanan Beyşehirli sayısının çok fazla olduğunu, lakin görüp tanıdıkça onların da bu niyetinin değişerek bu durumdan keyifli olmaya başladığını kaydetti. Öztemiz, Beyşehir’de fotoğraflarını çektiği çok renkli cinslerden diye nitelendirdiği arı kuşlarının da ilgi çeken çeşitler ortasında yer aldığını, sazlıklar ortasındaki Bıyıklı Baştankara’nın da birebir hoşlukta cinsler olduğunu, insanların bunların varlığından haberdar hayli çok sevindiklerini anlattı.
“Gözümüzün önünde eriyip tükenen göl konusunda yardım bekliyoruz”
Öztemiz, kuş fotoğrafçısı olarak en fazla muzdarip oldukları bahsin başında Beyşehir Gölünün sularının çekilmesi olduğunu da vurgularken, gözlerinin önünde eriyip tükenen göl konusunda yetkililerden yardım beklediklerini söyledi. Göl sularının çekilmesi ile kıyılarda sığlaşma, balçık ve bataklık oluştuğunu yaşanan bu tablo nedeniyle beslenme imkanları artan ve kolaylaşan sığ su kuşlarının bölgeye akın etmeye başladığını anlatan Öztemiz, “Yaşanan bu tablonun kuş fotoğrafçılığı için yeterli yanları olabilir ancak eksileri olan tarafı göl sularının azalması bizleri çok üzüyor. Göl kıyıları bu türlü bataklık hale gelip sığlaştıkça farklı kuş çeşitleri de daha fazla ziyaret etmeye başlıyor. Mesela flamingolar (allı turna) göllerde derin su göllerine pek uğramazlar lakin son birkaç yıldır Beyşehir’de flamingo popülasyonu artıyor. Zira onların da beslenme alanı sığ sular. 20-30 santim sularda beslenirler. Beyşehir Gölü yavaş yavaş bu statüye düştüğü için gölde çok flamingo görmeye de başladık. Ayrıyeten son devirde Çeltikçi kuşlarının popülasyonu artış gösterdi. Beyşehir göç yolları üzerinde olduğu için orta sıra pelikanlarımız geliyor. Kuğular, kazlar geliyor. Yani şu son devirde hem buranın kendi endemik çeşidi olan kuşları hem de göç yolu nedeniyle gelen çeşitleri görebiliyoruz” dedi.
Anlık Sivas Haber
