Japonya, demografik krizinin derinleştiği bir dönemi yaşamaya devam ediyor. Geçen yıl kaydedilen doğum sayısı, 1899’dan itibaren tutulan resmi kayıtlara göre tarihteki en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Bu küçük nüfus artışları ve genç nüfusun azalması, ülke ekonomisi ve sosyal yapı üzerinde ciddi etkiler yaratmaktadır. Ölümler ise doğumları büyük ölçüde aşmış ve toplam ölüm sayısı 1 milyon 605 bin 298 olarak kayıtlara geçmiştir. Bu hızlı nüfus azalmaları, Japonya’nın uzun vadeli kalkınma ve sürdürülebilirlik planlarında önemli bir handikap oluşturmaktadır.
Yaşlanan nüfus ve azalan doğum oranları, ülke genelinde büyük bir endişe kaynağıdır. Nüfusun yüzde 0,44 oranında azalarak 124 milyon 330 bin 690’a gerilemesiyle birlikte, yaklaşık 16 yıldır üst üste nüfus kaybı yaşanmıştır. Japon vatandaşlarının sayısı ise toplamda 908 bin 574 kişi azalmış ve 120 milyon 653 bin 227’ye düşmüştür. Bu, 1968’den beri kaydedilen en yüksek oranda azalma olup, özellikle genç nüfusun azalması, işgücü ve ekonomik büyüme açısından ciddi soru işaretleri doğurmaktadır. Bu zor durum, Japonya’nın gelecekteki nüfus yapısının sürdürülebilirliğini ciddi şekilde tehdit etmektedir.
Nüfusun Bölgesel Dağılımı ve En Kalabalık Eyaletler
İstatistikler, en kalabalık bölgesi Tokyo’nun, 14 milyon 2 bin 534 kişilik nüfusu ile ülkenin en önemli metropol şehri olduğunu göstermektedir. Şehri takip eden Kanagawa eyaleti 9 milyon 202 bin 559 nüfusu ile ikinci sıradadır. Üçüncü en kalabalık bölge ise 8 milyon 771 bin 961 kişiyle Osaka olmuştur. Bununla birlikte, kırsal bölgelerde nüfus ciddi anlamda azalmış ve bazı eyaletlerde yaklaşık olarak yarım milyonluk nüfus seviyelerinde seyretmektedir. Örneğin, Tottori 534 bin 3, Shimane 641 bin 590 ve Kochi ise 664 bin 863 nüfusuyla, kırsal alanlarda yaşayanların sayısı oldukça düşük seviyelere inmiştir. Bu bölgesel dağılım, şehirleşme ve kırsal yaşam arasındaki farkların derinleştiğine işaret etmektedir.
Bu demografik ve bölgesel gelişmeler, Japonya’nın ekonomik ve sosyal politikalarda köklü değişiklikler yapmasını zorunlu kılmaktadır. Özellikle genç nüfusun azalması, emeklilik ve sağlık hizmetleri gibi kamu alanlarının finansmanını zorlaştırırken, genç nüfusun yaşıyor olması gereken bölgelerde nüfus yoğunluğu artışını da beraberinde getirmektedir.
Detaylar ve güncel bilgiler için Anlık Sivas haber kaynağını takip edebilirsiniz.