Konya Ovası ayçiçek üretiminde Trakya’dan sonra en değerli üretim bölgesi haline geldi. Uzmanlar, ovada ayçiçeğinin yüklü olarak sulu alanlarda yetiştirildiği için çok da hububat kadar rekolte kaybının olacağını iddia etmediklerini ve üretilen ayçiçeklerindeki yağ oranlarının çok üst seviyede kaliteli bir biçimde gerçekleştiğini, önümüzdeki periyotta hasatla birlikte bunun fiyatlara da olumlu bir biçimde yansımasını beklediklerini söyledi.
Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya, hasat döneminde yaklaşık 6 milyon ton tahıl üretimiyle ülke iktisadına büyük katkı sağlıyor. Ayçiçeği ekimine çiftçilerin her geçen yıl daha fazla ilgi gösterdiği Konya Ovası, Türkiye’deki ayçiçek yağı üretiminin 200 bin tonluk kısmını karşılamaya başladı.
“Vatandaşlarımız rastgele bir tereddüde olmasını gerektirecek bir derdimiz yok”
Kurak geçen üretim dönemine karşın ayçiçeğinin sulu tarımla yetiştirilmesinden kaynaklı büyük bir sorunun olmadığına dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Türkiye’de toplam yağ üretimi 1 milyon 850 bin ton civarında. Bunun da yaklaşık olarak 200 bin ton civarında Konya bölgesinde üretim gerçekleşiyor. Bu da çok önemli bir üretim ölçüsü. Konya bölgesi ayçiçek yağı üretiminde gerek yağ fabrikaları olsun, gerekse bunun tarımı olsun önemli bir potansiyel sağlıyor. Konya bölgesindeki üretilen yağlarda şu an için rastgele bir kahrın oluşacağını düşünmüyoruz. Konya bölgesinde yetiştirilen ayçiçekler yüklü olarak sulu alanlarda yetiştirildiği için, çok da hububat kadar rekolte kaybının olacağını iddia etmiyoruz. İnşallah rastgele bir düşünce yaşamayız lakin şunu söyleyebiliriz; üretilen ayçiçeklerindeki yağ oranları çok üst seviyede kaliteli bir halde gerçekleşiyor. Vatandaşlarımızın rastgele bir tereddüde ve zahmete girmelerini gerektirecek bir durum yok şu anda. İnşallah önümüzdeki periyotlarda ayçiçek hasatlarıyla birlikte bu yağ fiyatlarına da olumlu bir biçimde yansır” dedi.
“Sulu bölgelerimizde ayçiçek üretimiyle alakalı rastgele bir sorunumuz yok”
Konya bölgesi, yağlık ayçiçek üretiminde yaklaşık 600 bin dekar civarında bir üretim alanıan asahip olduğunu anlatan Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “İklimin kurak gitmesi, yağışların azalması, hububat üretiminde olduğu üzere yeşil mahsul dediğimiz, mısır, ayçiçek, şeker pancarı üzere eserlerde de bir kadro randıman düşüklüklerine neden olacağını varsayım ediyoruz. Sulu bölgelerimizde ayçiçek üretimiyle alakalı rastgele bir sorunumuz yok. Rekoltelerimizde bir sorun olacağını düşünmüyoruz. Yalnız kıraç alanlarda ekilen birtakım bölgelerimizde kıraç alanlarda ekilen ayçiçeklerde birtakım rekolte düşüklükleri olabilir. Burada çiftçilerimizin elinden geldiği kadar yaptığı uygulamalar da olsa alışılmış iklimin bunda çok büyük etkeni oluyor. İklim yağış olmayınca, kurak gidince maalesef eserlerin rekoltelerinde de düşüşler yaşanabiliyor” biçiminde konuştu.
“Ülkemizdeki yetiştirilen ayçiçekler tüketime yetecek seviyede”
Herhangi bir kayıp oluşması durumunda Bakanlığın destekleme yapabileceğini dikkat çeken Kırkgöz, “Bu yıl bakanlığımız muhtemelen rekolte kaybı yaşanan eserlerde ve çiftçilerin maliyetlerini kurtaramayacakları düzeyde fiyat oluşması durumunda ekstra desteklemelere de girecek. Burada ayçiçek de bu formda bir desteklemenin yapılacağını düşünüyoruz. Bakanlığımızın bu hususta bir çalışma yürüttüğünü de biliyoruz. Bu son tüketiciye giden eserdeki fiyatı çok etkileyeceğini düşünmüyoruz. Zira çiftçilerimizin maliyetin altında kalan üretimlerde bakanlığımızın yaptığı ekstra destekleme çiftçilerimizin maddi açıdan kurtaracak düzeye ulaşmasına neden oluyor. Bu da son tüketiciye giden ayçiçek yağındaki fiyatı arttıracağını çok da düşünmüyoruz. Zira ülkemizdeki yetiştirilen ayçiçekler tüketime yetecek düzeyde. Hatta periyot devir ihracata da ayçiçek yağı gönderdiğimiz oluyor. Böylesi devirlerde birtakım söylentiler çıkartılarak kimi bireylerin haksız kar sağlamasına neden olmakta. Şu anda ayçiçek hasatlarına çok az bir mühlet kalmış durumda. Birinci evvel Trakya bölgesindeki ayçiçekler hasat edilecek. Muhtemelen oralarda da randıman düşüklükleri yaşanabilir ancak bu son eser olan ayçiçek yağına çok fazla etkileyeceğini düşünmüyoruz” diye konuştu.
Anlık Sivas Haber
