İstanbul’un kalbinde yaşayan 23 yaşındaki Kübra Nur Sevgi Kartal, doğuştan gelen nadir bir rahatsızlık olan Moebius sendromu ile yaşamını sürdürüyor. Bu sendrom, yüz kaslarının gelişimini engelleyerek yüz ifadesinin ve mimiklerin hareketlenmesini güçleştiriyor. Yıllar boyunca birçok uzman doktora başvurmasına rağmen, şimdiye kadar kalıcı bir çözüm bulunamamıştı. Ancak, genç mühendis adayı için umut ışığı, İstanbul’un önde gelen sağlık kurumlarından biri olan Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde yandı.
Bu önemli başarı, uzman ekiplerin koordinasyonuyla gerçekleşti. Operasyonu yöneten Op. Dr. Burak Kersin ve Op. Dr. Begüm Yılmaz liderliğindeki ekip, Kübra Nur’un yüz kaslarını yeniden aktive edecek yeni nesil cerrahi tekniklerle adım attı. 21 Mayıs’ta gerçekleştirilen bu özel operasyon, yüz felcine yönelik tedavilerde Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor ve tıp dünyasında büyük yankı uyandırdı. Operasyondan sonra, genç kızın yüzünde yavaş yavaş gözle görülür hareketlenmeler başladı ve en sonunda, tam 23 yıl sonra ilk kez gerçek bir gülümseme ile karşılandı.
Bu dönüşüm, sadece fiziksel bir başarı değil, aynı zamanda ruhsal bir zafer olarak da kabul ediliyor. Kübra Nur, yaşadığı bu mucizevi değişimi şu sözlerle paylaştı: “Gülümsemeyi gördükten sonra sürekli aynalara bakar oldum.” O anların duygusallığını ve mutluluğunu anlatırken, yeni yüz ifadesinin kendisi için ne kadar anlamlı olduğunu vurguladı. Sosyal hayatta karşılaştığı zorluklar ve önyargılar karşısında da büyük bir güç kazandığını belirtti.
Türkiye’de Bir İlki Başaran Operasyon
Yapılan bu cerrahi müdahale, Türkiye’de bu türden bir vakada gerçekleştirilen ilk ve cesur adımlardan biri olma özelliği taşıyor. Op. Dr. Yılmaz ve Op. Dr. Kersin, bu başarılı operasyonla, nadir görülen bu duruma dikkat çekmeyi ve farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Bu çalışmalar, sadece Kübra Nur’un yaşamını değiştirmekle kalmadı; aynı zamanda, benzer durumda olan birçok aileye de umut ışığı oldu.
Anne Emine Sevgi ise, kızının yeni gülümsemesini gördüğünde duygularını şu sözlerle paylaştı: “Kızımın yüzündeki bu değişimi görmek, benim için tarifsiz bir mutluluk. Bu operasyonun, diğer çocuklar ve aileler için de umut olmasını diliyorum.” Bu sevgi dolu sözler, tedaviye olan inancı ve umut dolu geleceği temsil ediyor.
Üzerinde çalışılan bu gelişme, tıp alanında yeni bir sayfa açarken, genç Kübra Nur’un hayatını köklü biçimde değiştirdi. Bu başarı, hem sağlık camiasında hem de toplumda, yüz estetiği ve fonksiyonelliği alanında yeni kapıların aralanmasına vesile olacak gibi görünüyor.