Burun estetiği veya rinoplasti, burunu yeniden şekillendirme amacıyla gerçekleştirilen cerrahi bir müdahaledir. Bu işlem sırasında burun şekli düzeltilirken, aynı zamanda varsa solunum problemleri de giderilebilir. Uzmanlar, burun tıkanıklığı gibi fonksiyonel sorunlar yaşayan hastaların, muayene ve görüntüleme yöntemleriyle bu sorunların sebebini belirleyip, sağlık odaklı çözümler sunulmasının önemine dikkat çekiyor.
Op. Dr. Soner Kadıköylü, bu cerrahi işlemin hem estetik hem de fonksiyonel amaçlar taşıdığını belirterek, burun şeklinin yeniden düzenlenmesinin kişinin yaşam kalitesini artırabileceğini vurguladı. Ayrıca, işlemin başarısı için uygun yaş grubunun 18 ve üzeri olduğunu ve gelişimini tamamlamış bireylerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, ciddi kronik hastalıkları ve kanama bozuklukları olan kişiler ile hamileler ve cerrahiye uygun olmayan diğer risk gruplarının bu operasyondan kaçınmaları tavsiye edilir.
Operasyon ve İyileşme Süreci
Yaklaşık 2-3 saat süren bu ameliyat, genellikle genel anestezi altında yapılır. İlk gün hastaların hafif kanama, şişlik ve ağrı gibi şikayetleri olabilir. Özellikle 3. gün gözaltı şişliği artarken, bu şişlikler hızla azalmaya başlar ve 10. güne kadar minimal seviyeye iner. Şişliği hafifletmek amacıyla buz uygulaması yapmak ve başı yüksekte tutmak önemli detaylardır. İlk ay boyunca burun travmalarına karşı dikkatli olmak ve hocanın önerdiği şekilde hareket etmek iyileşme sürecini olumlu etkiler. Güneş ışığından koruma ise en az üç ay boyunca devam etmelidir. Bendeki değerlendirmeye göre, burun şekli ve cilt yapısına göre, iyileşme sürecinin tamamlanması 6 ile 12 ay arasında gerçekleşir ve ince ciltli hastalarda bu süre daha kısa olabilir.
Teknik Seçenekleri ve Uygulama Yöntemleri
Rinoplasti, açık veya kapalı teknikler kullanılarak gerçekleştirilebilir. Her iki yöntem de kendine özgü avantajlar ve dezavantajlar taşır. Doktor, hastanın durumu ve kendi tecrübesine göre en uygun yöntemi tercih eder. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle, farklı tekniklerin birlikte kullanılması da mümkün hale gelmiş olup, her cerrah bu yenilikleri yakından takip ederek daha iyi sonuçlar almayı hedefler.
Yaz veya kış aylarında operasyon yapılmasının hastanın konforuna herhangi bir fark oluşturmadığını belirten Uzman Kadıköylü, dikkat edilmesi gereken tek noktanın, özellikle yaz aylarında güneşten ve sıcak hava koşullarından korunmak olduğunu ifade etti. Bu sayede, iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilecek güneş yanıklarının ve ciltte kuruma gibi sorunların önüne geçilebilir.